Risk Faktörlerine Bağlı Ölümler: 1990'dan 2021'e Değişen Dinamikler
- İlayda İrem Mumcu
- 27 Mar
- 2 dakikada okunur

Dünya genelinde ölüme neden olan risk faktörleri zaman içinde önemli değişiklikler göstermiştir. Our World in Data tarafından yayınlanan ve IHME Global Burden of Disease (2024) verilerine dayanan analiz, 1990'dan 2021'e kadar farklı risk faktörlerine atfedilen tahmini yıllık ölüm sayılarını ortaya koymaktadır. Bu analiz, sağlıklı bir geleceğe yönelik stratejiler geliştirmenin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Her yıl Dünya genelinde 8,18 milyon kişi hava kirliliğine bağlı olarak hayatını kaybetmektedir.

1990 yılında hava kirliliği (iç ve dış mekân) 7.34 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur ve bu oran ile en ölümcül risk faktörü olmuştur. Ancak 2002 yılı itibariyle tansiyon (yüksek kan basıncı) hastalığı en ölümcül risk faktörü haline gelmiştir. 2002 yılında tansiyona bağlı ölüm sayısı 8.10 milyon iken, hava kirliliğine bağlı ölümler 8.01 milyona gerilemiştir. 2021 yılında bu sayılar sırasıyla 10.9 milyon ve 8.08 milyon olarak kaydedilmiştir.
Veriler, iç mekân hava kirliliğine bağlı ölümlerin zaman içinde azaldığını, ancak dış mekândaki partikül madde kirliliğinin neden olduğu ölümlerin arttığını göstermektedir. Aynı zamanda sigara, yüksek kan şekeri, obezite ve yüksek kolesterol gibi faktörlere bağlı ölüm oranlarında da önemli artışlar gözlemlenmektedir.
Olumsuz gidişata rağmen, sağlık alanındaki ilerlemeler ve bilinçlendirme çalışmaları sayesinde bazı alanlarda olumlu gelişmeler kaydedilmiştir;
Güvenli olmayan su kaynağına bağlı ölümler %63
Çocuk ölümleri %77,
Güvenli olmayan sanitasyona bağlı ölümler %68,
Çocuk bodurluğuna bağlı ölümler %81 ve
Düşük doğum oranına bağlı ölümler %44 oranında düşmüştür. Bu gelişmeler, kamu sağlığı politikalarının ve sağlık hizmetlerine erişimin artmasının ne kadar kritik olduğunu göstermektedir.

Ülkemizde ise 1990-2021 yılları arasında en fazla ölüm yüksek tansiyon nedeniyle gerçekleşmiştir. Son verilere göre, 1990 yılına kıyasla tansiyona bağlı ölümler %76 artarak 120 bin kişiye ulaşmıştır. Yüksek tansiyonun ardından en fazla ölüm, yüksek kan şekeri ve obezite ile ilişkili olarak kaydedilmiştir. Özellikle yüksek kan şekerine bağlı ölümler %186, obeziteye bağlı ölümler ise %162 oranında artış göstermiştir.

Hava kirliliğine bağlı ölümler dünya genelinde yalnızca %10 artış gösterirken; Türkiye’de %71 artmıştır.
Tüm bu artışlara karşın;
Güvenli olmayan su kaynağına bağlı ölümler %89,
Çocuk ölümleri %88,
İç hava kirliliğine bağlı ölümler %97,
Güvenli olmayan sanitasyona bağlı ölümler %95 ve
Çocuk bodurluğuna bağlı ölümler %99
Düşük doğuma bağlı ölümler de %89 oranında düşüş göstermiştir.
Sonuç olarak, tansiyon, sigara ve obezite gibi kronik hastalıkların artan etkisi ve dış mekân hava kirliliğinin giderek daha büyük bir tehdit haline gelmesi, toplum sağlığını koruma ihtiyacını gözler önüne sermektedir. Hava kirliliği gibi önlenebilir risk faktörleriyle mücadelede sıfır karbon hedefleri, temiz enerji kaynaklarına yönelim ve bireysel çevre dostu uygulamalar kritik rol oynamaktadır. Toplumun bilinçlendirilmesi ve yapılacak politika değişiklikleri ile ölüme neden olan risk faktörleri azaltılabilir ve sağlıklı bir gelecek inşa edilebilir. #HalkSağlığı #Sürdürülebilirlik #İklimDeğişikliği #HavaKirliliği #Obezite #KanŞekeri #Tansiyon #Çevre #SağlıklıYaşam #İnsanSağlığı